BANGKOKLULAR PAZAR GÜNKÜ PROTESTODA FİLİSTİN’LE DAYANIŞMA İÇİNDE AYAĞA KALKTI

Filistin destekçilerinden oluşan bir grup, Pazar günü Bangkok’taki İngiltere, Almanya ve ABD büyükelçiliklerine yürüyerek bu ülkelerin devam eden İsrail-Hamas çatışmasındaki iddia edilen rollerine karşı protesto düzenledi. 

THAI for Palestine, Palestine Solidarity Campaign (PSC) Thailand ve Socialist Thai tarafından düzenlenen mitinge 60’tan fazla kişi katıldı. Protestocular ayrıca, 15 Mayıs 1948’de Arap-İsrail savaşının başlangıcında binlerce Filistinlinin kalıcı olarak yerinden edildiği Nakba Günü veya “felaket” gününe dikkat çekti.

Grup ilk olarak, Britanya’nın “Filistin’de Yahudi halkı için ulusal bir yurt kurulmasını” desteklediği 1926 Balfour Deklarasyonu’na karşı protesto etmek için Britanya büyükelçiliğinin dışında toplandı. Protestocular, devam eden çatışma ve sömürgeciliğin birbirine bağlı olduğuna inandıklarını söyledi. Grup daha sonra Alman büyükelçiliğine giderek, Almanya’nın Filistin topraklarında devam eden çatışmalarda, Nakba dönemindeki eylemlerde ve Filistin kurtuluş hareketinin bastırılmasında parmağı olduğunu ileri sürdü.

Tayland’da yaşayan 34 yaşındaki bir Alman vatandaşı, Alman büyükelçiliğinin dışında yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Burası apartheid ve soykırımın büyükelçiliği ve bugün bu ülkenin vatandaşı olmaktan derin bir utanç duyuyorum. Alman hükümeti aslında dünya çapında Siyonist rejimlerin en sadık destekçilerinden biridir. Almanya, Filistin’i ırksal olarak ayrılmış bir distopyaya dönüştüren Siyonist projeye olan derin katılımlarından aslında gurur duymaktadır.”

Grubun bir sonraki durağı, Washington’ın İsrail’e sağladığı destek ve silahlara ve BM Güvenlik Konseyi’nde yakın zamanda alınan bir ateşkes kararına veto koymasına karşı sloganlar attıkları ABD büyükelçiliğiydi. Ayrıca ABD polisi ile Filistin yanlısı öğrenci protestocuları arasındaki çatışmaya da dikkat çekildi.

Tayland’da yaşayan 34 yaşındaki bir Amerikalı, ABD büyükelçiliği önündeki protestoya katılarak şunları söyledi: “Amerika Birleşik Devletleri, tarihsel olarak kendisini demokrasinin bir feneri ve küresel özgürlüğün lideri olarak konumlandırdı. Ancak, bugünün gerçekliğinin bundan daha farklı olamayacağını biliyoruz. Amerika Birleşik Devletleri, demokrasi, adalet ve insan hakları ilkelerini savunmak yerine, yalnızca ismen bir demokrasi haline geldi.”

Kendini yalnızca John olarak tanıtan adam şöyle devam etti: “Dünya artık Amerika Birleşik Devletleri’nin gerçek yüzünü gördü. Dünya ticaretini, etik ve insan hakları ihlallerini destekleyen bir hükümet. İsrail hükümetine ve Filistinlilere karşı soykırıma verdiği destek ve savaş suçlarını ve BM kararlarının ihlallerini koruması, ABD ve Batı’nın uluslararası sahnedeki imajını zedeledi.”

Kumi ismiyle bilinen 39 yaşındaki Güney Afrikalı bir protestocu The Nation’a şunları söyledi: “Bence bu tüm dünyayı etkileyen bir soykırım ve bunun dünyanın hangi bölgesinde olduğumuzla ilgili olduğunu düşünmüyorum. Bence bu küresel bir sorun… çünkü bunun dünyanın herhangi bir yerinde olmasına izin verirsek, dünyanın her yerinde olabileceği anlamına gelir… Bence [Pazar günkü protesto] konu hakkında farkındalığın yayılmasına yardımcı olacak ve böylece insanlar tam olarak ne olduğunu daha iyi anlayabilecek… Ayrıca, insanların buna karşı ayaklandığını görmek, hükümetin alınan kararlar ve bunların ne anlama geldiği hakkında düşünmesini sağlayacaktır. Bu, çitin üzerinde oturup, ne bu taraftayım ne de o taraftayım diyebileceğiniz bir zaman değil.” 

KAYNAK: THE NATİON